Beyin tümörleri, hem iyi huylu hem de kötü huylu biçimlerde ortaya çıkabilen, beyin dokusunu ve çevresindeki yapıları etkileyen ciddi sağlık sorunlarıdır. Güven Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan Emmez, beyin tümörlerinin ne olduğunu, nedenlerini, hangi belirtilerle kendini gösterebildiğini ve günümüzde uygulanan tedavi yöntemlerini anlattı.
Beyin Tümörü Nedir?
Beyin tümörü, beyin dokusu içerisinde veya beyni çevreleyen zar, sinir, damar ve bezlerde kontrolsüz şekilde çoğalan hücrelerin oluşturduğu kitlelerdir. Bu kitleler, bulundukları bölgeye, büyüme hızına ve hücre özelliklerine göre iyi huylu (benign) ya da kötü huylu (malign) olabilirler. İyi huylu tümörler genellikle yavaş büyür ve çevre dokulara yayılmazken, kötü huylu tümörler çevre dokulara ve bazen omurilik sıvısı aracılığıyla beyin dokusunun diğer bölgelerine yayılabilir.
Beyin tümörleri, her 100 bin kişinin yaklaşık 30–40’ında görülür. Akciğer, meme veya prostat kanserlerine kıyasla daha az görülmekle birlikte, beyin gibi hassas bir organı etkilediği için erken tanı ve doğru tedavi büyük önem taşır.
Beyin Tümörü Çeşitleri Nelerdir?
Beyin tümörleri köken aldıkları dokuya göre iki ana grupta incelenir:
1. Primer (birincil) beyin tümörleri:
Doğrudan beyindeki hücrelerden kaynaklanır. Örnek olarak glial hücrelerden gelişen gliomlar (astrocytoma, oligodendroglioma, ependymoma), beyin zarlarından köken alan meningiomlar, sinir kılıflarından gelişen schwannomlar ve hipofiz bezinden kaynaklanan hipofiz adenomları sayılabilir.
2. Sekonder (metastatik) beyin tümörleri:
Vücudun başka bir bölgesindeki kanserin (örneğin akciğer, meme, böbrek veya cilt kanseri) beyne yayılmasıyla oluşur. Erişkinlerde görülen beyin tümörlerinin önemli bir kısmı metastatik niteliktedir.
Tümörlerin davranış biçimi, iyi huylu ya da kötü huylu olmalarına göre değişir. Ancak iyi huylu bir tümör bile, beyin dokusundaki konumuna bağlı olarak ciddi nörolojik belirtiler yaratabilir.
Beyin Tümörü Neden Olur?
Beyin tümörlerinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörlerinin rol oynadığı düşünülmektedir:
- Genetik yatkınlık: Nörofibromatozis tip 1 ve 2, Li-Fraumeni sendromu gibi genetik hastalıklar beyin tümörü riskini artırabilir.
- Radyasyona maruz kalma: Özellikle yüksek doz radyoterapi geçmişi olan kişilerde tümör gelişme olasılığı yüksektir.
- Bağışıklık sistemi bozuklukları: HIV/AIDS gibi bağışıklık sistemini zayıflatan durumlar, bazı beyin tümörlerinin görülme sıklığını artırabilir.
- Çevresel faktörler: Bazı kimyasallar, uzun süreli elektromanyetik alanlara maruz kalma gibi etkenler üzerinde çalışmalar sürmektedir ancak kanıt düzeyi düşüktür.
Beyin tümörlerinin büyük kısmı tesadüfi genetik mutasyonlar sonucu ortaya çıkar; yani çoğu kişide belirli bir dış etken olmadan da gelişebilir.
Beyin Tümörü Belirtileri Nelerdir?
Beyin tümörleri, bulundukları bölgeye ve büyüklüğüne göre farklı belirtiler gösterebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:
- Baş ağrısı: Genellikle sabahları daha belirgin olup gün içinde artabilir.
- Mide bulantısı ve kusma: Kafaiçi basınç artışına bağlı gelişir.
- Dengesizlik, baş dönmesi, yürüme güçlüğü
- Uyku hali, bilinç bulanıklığı, dikkat dağınıklığı
- Kişilik ve davranış değişiklikleri
- Epileptik nöbetler (sara nöbeti)
- Görme bozuklukları: Çift görme, bulanık görme, gözde kayma
- Vücudun bir yarısında güç kaybı veya uyuşma
- Yüz felci, konuşma bozukluğu, yutma güçlüğü, ses kısıklığı
- Hormon dengesizlikleri: Özellikle hipofiz bölgesindeki tümörlerde; adet düzensizliği, el ve ayaklarda büyüme, memelerden süt gelmesi gibi bulgular ortaya çıkabilir.
Belirtiler, tümörün yerleşim yerine göre değiştiğinden her hasta aynı şikâyetlerle başvurmayabilir.
Beyin Tümörü Nasıl Teşhis Edilir?
Tanı süreci hastanın şikâyetlerinin dikkatli değerlendirilmesiyle başlar. Ardından nörolojik muayene yapılır ve gerek görülürse görüntüleme yöntemlerine başvurulur:
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): Hızlı bilgi verir, özellikle acil durumlarda kullanılır.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Beyin dokusunu en ayrıntılı gösteren yöntemdir. Tümörün yerleşimi, büyüklüğü ve çevre dokularla ilişkisi hakkında bilgi verir.
- MR spektroskopi, difüzyon ve perfüzyon teknikleri: Tümörün yapısı hakkında ek bilgi sağlar.
- Biyopsi: Tümörün türünü ve derecesini belirlemek için doku örneği alınır. Bu işlem açık cerrahiyle veya stereotaktik/nöronavigasyon destekli kapalı biyopsi yöntemiyle yapılabilir.
Doğru tanı, tedavi planlamasının temelini oluşturur. Günümüzde gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde, tanı koyma doğruluğu %90’ın üzerindedir.
Beyin Tümörü Tedavisi Nasıl Yapılır?
Beyin tümörlerinin tedavisi, tümörün tipi, yerleşimi, büyüklüğü, hastanın yaşı ve genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak planlanır. Tedavi genellikle çok disiplinli bir yaklaşımla yapılır; beyin cerrahisi, radyasyon onkolojisi, medikal onkoloji, nöroloji ve endokrinoloji gibi branşlar sürece birlikte dâhil olur.
1. Takip
Yavaş büyüdüğü düşünülen, küçük ve belirti yaratmayan tümörlerde “aktif izlem” tercih edilebilir. Düzenli MR kontrolleriyle tümörün seyrine bakılır.
2. Cerrahi Tedavi
Cerrahi, hem tanı hem tedavi açısından en temel yaklaşımdır. Amaç, tümör dokusunu güvenli sınırlar içinde tamamen çıkarmaktır.
Cerrahi sırasında mikrocerrahi teknikleri, nöromonitörizasyon, nöronavigasyon ve floresan teknolojileri kullanılarak tümör dokusu maksimum oranda çıkarılırken sağlıklı beyin dokusu korunur.
3. Radyoterapi
Işın tedavisi, genellikle cerrahi sonrası kalan tümör hücrelerinin yok edilmesi veya tümörün büyümesinin kontrol altına alınması için uygulanır.
Tedavi süreci genellikle 2–6 hafta sürer ve günlük kısa seanslarla yapılır.
4. Radyocerrahi
Gamma Knife veya CyberKnife gibi sistemlerle, tümör bölgesine yüksek dozda radyasyon tek veya birkaç seansta verilir. Küçük, derin veya cerrahiye uygun olmayan tümörlerde oldukça etkilidir.
5. Kemoterapi
Kötü huylu beyin tümörlerinde, özellikle glioblastoma gibi tiplerde radyoterapiyle birlikte uygulanır. İlaçlar damar yoluyla veya ağızdan alınabilir.
Beyin tümörlerinde kullanılan kemoterapi, diğer organ kanserlerine göre genellikle daha az yan etki gösterir.
Gelişen tıp teknolojileri sayesinde günümüzde beyin tümörlerinin tanısı ve tedavisi çok daha güvenli, etkili ve bireyselleştirilmiş şekilde yapılabilmektedir. Her beyin tümörü kötü huylu değildir ve bazı türler uzun yıllar boyunca takip edilebilir. Belirtiler fark edildiğinde zaman kaybetmeden bir beyin sinir cerrahına başvurmak hem tedavi başarısını artırır hem de kalıcı hasar riskini azaltır.
HAZIRLAYAN: Prof. Dr. Hakan Emmez

