Çocuklarda Obezite Hipertansiyona Neden Olabilir

GÜVEN SAĞLIK GRUBU

Paylaş:

Çocuklarda Obezite Hipertansiyona Neden Olabilir

Çocuklarda hipertansiyon; doğuştan böbrek ve kalp hastalığı bazı kronik hastalıklar, bazı ilaçların kullanılması gibi birçok nedenden ortaya çıkabiliyor. Ancak uzmanlar, son yıllarda çocuklarda hipertansiyona yol açan önemli faktörlerden birinin obezite olduğunu vurguluyor.

Bu durumun toplum sağlını ilgilendiren önemli bir sorun olduğunu söyleyen Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Çocuk Nefroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mesiha Ekim, çocuklarda hipertansiyon hakkında bilgi verdi.

Çocuklarda Obezite Hipertansiyona Neden Olabilir

İçindekiler

Çocuklarda normal kan basıncı değeri kaç olmalıdır?

Çocuklarda kan basıncı yaş, cinsiyet ve boy göz önüne alınarak hazırlanmış özel tablolarla değerlendirilir. Buradan anlaşılacağı üzere erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da ortak olan sabit bir değer yoktur. Her çocuk için normal kan basıncı değeri farklıdır.

Çocuklarda hipertansiyon görülür mü?

Çocuklarda her yaşta hipertansiyon görülebilir. Doğuştan ya da sonradan gelişen böbrek, kalp, damar, hormon hastalıklarında hipertansiyon görülebilir. Hastalıklarla birlikte görülen bu tip hipertansiyon, “ikincil hipertansiyon” olarak adlandırılır ve her yaşta ortaya çıkabilir.

Bebek ve küçük çocuklarda daha çok doğuştan olan hastalıklar nedeniyle hipertansiyon görülürken, daha büyük çocuklarda sonradan gelişen hastalıklara bağlı hipertansiyon daha sık görülür. Bu gurupta kalıtım ve çeşitli çevresel faktörler etkili olmaktadır.

Başka bir hastalık olmaksızın ortaya çıkan hipertansiyon ise “birincil hipertansiyon” olarak isimlendirilir. Genellikle obez büyük okul çocukları ve ergenlerde görülür. Bu tipteki hipertansiyonun engellenebilmesi nedeniyle önemle üzerinde durulmaktadır.

Son yıllarda tüm dünyada obezite oranının artmasına paralel olarak hipertansiyon oranı da giderek artmıştır. İlkokul 2’nci sınıf öğrencilerinde yapılmış olan “Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırması - COSİ TUR 2013” çalışmasında, fazla kilolu çocuk oranı yüzde 14.2, şişman çocuk oranı yüzde 8.3 bulunmuştur. “COSİ TUR 2016” çalışmasında ise bu oranların yüzde 14.6 ve yüzde 9.9 olarak arttığı belirlenmiştir.

Çocuklarda hipertansiyon belirtileri nelerdir?

Çocuklarda hipertansiyon belirtileri, hipertansiyona neden olan bir hastalık olup olmamasına ve hipertansiyonun derecesine bağlı olarak değişmektedir.

İkincil hipertansiyonda altta yatan hastalığın belirtilerine ek olarak farklı şiddette baş ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, burun kanaması, halsizlik, bulanık görme olabilir. Bu belirtiler bazen acil servise başvuracak kadar şiddetli olabilir. Bu guruptaki hastalar şiddetli bulgular nedeniyle daha erken tanı alırlar.

Şişmanlıkla ilişkili hipertansiyon ise sinsi seyreder.

  • Halsizlik,
  • Zaman zaman çok şiddetli olmayan baş ağrısı,
  • Bulantı,
  • Kusma,
  • Burun kanaması olabilir.

Obezitenin metabolik değişikliklerine bağlı olarak çabuk acıkma, halsizlik ve uyuklama görülebilir. Bu belirtiler sıklıkla çocuğu rahatsız eden ancak doktora gitmeyi geciktirebilecek ölçüdedir. Bu guruptaki hastalarda bazen rastlantıyla sıklıkla da spor veya herhangi bir aktivite için sağlık raporu almak için başvurulduğunda yapılan ölçümlerle hipertansiyon fark edilir.

Çocuklarda hipertansiyona neden olan risk faktörleri nelerdir?

  • Doğuştan bazı böbrek ve kalp hastalıkları,
  • Bazı kronik hastalıklar,
  • Uzun süreli kullanılan bazı ilaçlar,
  • Şişmanlık, çocuklarda hipertansiyon gelişimi için risk faktörleridir.

Şişmanlık önemle üzerinde durulan bir risk faktörüdür. Bu çocuklarda hipertansiyonun sinsi seyretmesi nedeniyle tanı gecikebilir ve buna bağlı olarak hedef organ hasarı daha erken dönemde gelişebilir.

Hipertansiyonun genellikle kilolu çocuklarda görülmesinin nedeni nedir?

Aşırı beslenmeye bağlı şişmanlık, vücudun gereksiniminden fazla ve yanlış beslenme sonucu, harcanandan daha fazla kalori alınmasıyla gelişir.

Şişman bireylerde fazla alınan maddelerden biri de tuzdur. Başlıca besin kaynaklarından ekmek ve diğer unlu besinlerin yapımında, et ürünlerinin ve hazır besinlerin işlenmesinde tuz kullanılmaktadır. Bu nedenle hazır besinlerden kontrolün dışında tuz alınmaktadır. Ev yapımı besinlerin hazırlanmasında alışkanlıklar ve kültürel farklılıklar kullanılan tuz miktarını etkilemektedir. Bilimsel olarak diyetle alınması gereken günlük tuz miktarı, her yaş için belirlenmiştir. Bununla birlikte çeşitli coğrafik ve kültürel bölgelerde yapılan araştırmalar bu önerilere uyumun yetersiz olduğunu göstermiştir. Çalışmalarda Türkiye’de diyetle fazla miktarda tuz alındığı saptanmıştır. Diyetle alınan fazla tuzun, kan basıncını yükselttiği bilinmektedir. Çocuklarda ve erişkinlerde günlük alınan tuz miktarı ile obezite ve hipertansiyon ilişkili bulunmuştur. Günlük diyetle alınan her gram tuzun, hipertansiyon riskini artırdığı belirlenmiştir.

Obez çocuklarda diyetteki tuz alımına ek olarak insülin artışı, bazı hormonların etkisi gibi başka karmaşık mekanizmaların hipertansiyon gelişmesinde etkili olduğu bildirilmiştir.

Çocuklarda hipertansiyonun zararlı etkileri nelerdir?

Hipertansiyon tüm vücuda zarar vermektedir. Hedef organlardaki istenmeyen olumsuz etkiler, erişkin yaşta daha sık görülmektedir. Ancak hipertansiyon kontrol altına alınmazsa geç çocukluk çağında başlayabilir ve erişkin yaşta devam eder. Damarlar, böbrek, kalp, göz, beyin zarar gören başlıca organlardır.

Şişmanlık ve hipertansiyon, tek başına böbrekte hasar oluşturan durumlardır ancak birlikte olduklarında bu hasar daha çok ilerleyebilir. Hipertansiyonun zamanında ve uygun tedavi edilmemesi; böbrek, kalp, göz, beyin gibi organlarda geri dönüşümü olmayan ve hatta organ yetmezliklerine kadar ilerleyen hasarlara neden olabilir.

Aileler ne zaman doktora başvurmalıdır?

Fazla kilo ve şişmanlık çocuklarda hipertansiyon gelişiminde tek başına risk faktörüdür ve sinsi seyreder. Bu nedenle fazla kilolu ve şişman çocuklar ilk fırsatta konunun uzmanları tarafından değerlendirilmelidir.

Tekrarlayan baş ağrısı, baş dönmesi, burun kanaması, bulantı, kusma, halsizlik doktora başvurulmasını gerektiren durumlardır. Bu yakınmaların şiddetli olması halinde, bulanık görme, çift görme gibi şikayetler olduğunda zaman kaybedilmeden hastaneye başvurulmalıdır.

Çocuklarda hipertansiyona yol açan hastalıklar sıklıkla böbrek ve böbrek damarlarıyla ilişkilidir. Yanı sıra, hangi nedenle olursa olsun böbrek, hipertansiyonun zarar verdiği hedef organlardan biridir. Bu nedenle çocuklarda hipertansiyon, çocuk nefroloji uzmanları tarafından değerlendirilir ve tanı konur.

Hipertansiyon tanısı alan çocuklar, uzman tarafından yapılan düzenli muayenelerle kan basıncı değerleri ve hedef organ bulguları açısından kontrol edilerek ve gerektiğinde kardiyoloji, göz gibi farklı branşlardan görüş alınarak izlenmelidir. Bu izlemin amacı, hipertansiyonu kontrol altına almak, çocuklukta ve erişkinlikte yaşam kalitesini sağlayabilmek ve organ hasarını önlemektir.

Çocuklukta başlayan obezite ve hipertansiyon tedavi edilmez ve önlem alınmazsa erişkin yaşta da devam eder. Kontrol altına alınmamış hipertansiyon erken yaşta hedef organ hasarı oluşmasına ve organ yetmezliklerine kadar gidebilen sonuçlara yol açabilir.

Çocuklarda hipertansiyon tanısı nasıl konulur?

Çocuklarda kan basıncı ölçümü ve değerlendirilmesi önemli özellikler içermektedir. Doğru değerlendirme için öncelikle doğru ölçüm gereklidir. Bu nedenle bu konuda eğitimli ve deneyimli sağlık personelinin ölçümü tercih edilmektedir.

Uygun tansiyon aleti ve uygun yöntemlerle yapılan ölçümde saptanan kan basıncı; yaş, cinsiyet ve boya göre belirlenmiş referans tablolarıyla değerlendirilerek hipertansiyon tanısı konulur. Her çocukta hipertansiyon kabul edilen değerin farklı olması nedeniyle ölçülen kan basıncı dikkatle değerlendirilmelidir.

Çocukların heyecanlanması, hastane ve doktor korkusu gibi kan basıncını yükselten faktörler göz önüne alınmalıdır. Doğru sonuca ulaşabilmek için yaş grubu uygun çocuklarda, özel bir yöntem olan 24 saatlik kan basıncı ölçümü yapılmaktadır. Sonuçların değerlendirilmesinde çocuklara özel referans tabloları kullanılmaktadır.

Çocuklarda hipertansiyon tedavisi nasıl yapılır? Tedavi yöntemleri nelerdir?

İkincil hipertansiyonda, neden olan hastalık ve hipertansiyon tedavisi birlikte yapılır. Şişmanlığa bağlı hipertansiyon tedavisi çok yönlü olmalıdır. Obezitenin giderilmesi ve hipertansiyon kontrolü birlikte ele alınmalıdır. Bu amaçla yaşam tarzının değiştirilmesi önem kazanmaktadır.

Hareketsiz yaşam, obezite ve hipertansiyonu ayrı ayrı olumsuz etkiler. Bu nedenle uygun egzersiz programları oluşturulmalıdır. Egzersiz, aile ve çocuğun olanak ve istekleri doğrultusunda ancak doğru şekilde planlanmalıdır. Çocuğun güvenli ortamlarda yürüyerek okula gitmesi, beden eğitimi derslerine mutlaka katılması, düzenli olarak yürüyüş, yüzme, basketbol, voleybol gibi hareketli sporlar, halk oyunları, dans, ip atlama gibi etkinlikler önerilebilir. Çocuğun sevdiği ve ilgi duyduğu aktiviteyi yapması tedaviye uyumu kolaylaştırır. Her gün 45-60 dakika egzersiz yapılmalıdır. Hipertansiyon tedavisinde vücut geliştirme, ağırlık kaldırma gibi sporlar farklı etki mekanizmaları nedeniyle önerilmemektedir. Hipertansiyon saptanan çocuk, kan basıncı kontrol altına alınmadan yarışmalı sporlara katılmamalıdır.

Çağımızın önemli bir sorunu olan ekran başında geçirilen süre kısıtlanmalı, günde iki saatten fazla olmamalıdır.

Beslenme alışkanlıkları düzenlenmelidir. Bu konuda ev içi beslenmede ön planda yer alan birey ve çocuk birlikte eğitilmelidir. Hipertansiyon kontrolünde tuz kısıtlaması önemli bir yer tutmaktadır. Bu amaçla evde pişirilen yemeklere az tuz konulması, hazır besinlerden kaçınılması gereklidir. Tuz kısıtlaması yanında bol potasyum içeren diyet yararlı olur. Bu da bol taze sebze ve meyve tüketilmesiyle sağlanabilir. Diyette az yağlı süt ürünleri, doymuş ve total yağ oranı düşük besinler yer almalıdır. Yaşa uygun gereksinimler dikkate alınarak diyet planlanmalıdır.

Yukardaki uygulamalarla kan basıncı kontrol altına alınamıyorsa, klinik olarak önemli belirti ve bulgu varsa veya hipertansiyon şiddetli ise ilaç tedavisi yapılmalıdır.

Aileler çocuklarda yüksek tansiyonla ilgili nelere dikkat etmelidir?

Obezitenin önlenmesi, giderilmesi ve hipertansiyon kontrolünde ailenin tutumu ve desteği çok önemlidir. Hipertansiyon saptanan çocuğun düzenli aralıklarla uzman tarafından muayenesi yapılarak kan basıncı değeri, ilaç etkisi/yan etkisi/doz düzenlenmesi, organ hasarı bulguları ve tedaviye uyum açısından değerlendirilmesi gereklidir. Aileler bu bilinçle hareket etmeli ve çocuk ihmal edilmemelidir.

Diyet içeriğinin hazırlanması, egzersiz programının düzenli yapılması ve stresle mücadelede aile desteği önemlidir. İlaçların doğru kullanımı için aileden birinin desteği gerekebilir. Ayrıca çocuktaki belirti ve bulguların izlenmesinde aileye önemli görevler düşmektedir.

Aileler beslenmeye bağlı şişmanlıkta gelişen hipertansiyonun hasta uyumu ve düzenli izlemle tedavi edilebileceğini ve organ hasarlarının önlenebileceğini unutmamalıdır. Hipertansiyon gelişmesi engellenebildiğinden çocukların fazla kilolu ve şişman olması önlenmeli, obezite geliştiyse kan basıncı ölçümleri ile hipertansiyonun erken tanı ve tedavisi sağlanmalıdır.

Sonuç olarak obezite ilişkili hipertansiyon önlenebilir bir hastalıktır. Çocukluk ve erişkinlikte yaşam kalitesini artırmak, hipertansiyon gelişmesini engellemek, şişmanlık ve hipertansiyon nedeniyle tehlikeli boyutlara ilerleyebilen organ hasarını önlemek için çocukların vücut ağırlığı dikkatle izlenmelidir. Sağlıklı yaşam için çok tuz tüketiminden kaçınmak, bol su içmek, sebze ve meyvelerden zengin, yağ oranı düşük, bol lifli besinlerle beslenmek, düzenli egzersiz yapmak gerekmektedir.

Sağlık Rehberi

Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.

Haber Bültenimize üye olun.

Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.

...

Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.


Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.

Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.


Sayfanın son güncellenme tarihi: 08-01-2024
Sağlık Rehberi