MCV (Mean Corpuscular Volume), kırmızı kan hücrelerinin yani eritrositlerin ortalama hacmini gösteren bir kan değerdir. Tam kan sayımı (hemogram) içinde otomatik olarak ölçülür ve “fL” (femtolitre) birimiyle ifade edilir. Bu değer, kırmızı kan hücrelerinin normalden küçük, normal veya büyük olup olmadığını anlamamızı sağlar. MCV; kansızlık tipinin belirlenmesi, beslenme eksikliklerinin tespiti ve bazı kronik hastalıkların ayırt edilmesi açısından oldukça önemli bir parametredir. Yani MCV aslında tek başına bir teşhis koymaz, ancak doktorun kansızlığın nedenini anlamasına yardımcı olan kritik bir göstergedir.
Güven Çayyolu Tıp Merkezi İç Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, MCV düşüklüğünün ne olduğunu, nasıl tedavi edildiğini anlattı.
MCV Kan Testi Ne Zaman Yapılır?
MCV testi çoğunlukla tam kan sayımıyla birlikte rutin sağlık kontrollerinde değerlendirilir. Ancak bazı durumlarda özel olarak istenir. Özellikle kansızlık şüphesi, kronik yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi, solukluk, saç dökülmesi, beslenme bozukluğu, vitamin eksikliği, sindirim sistemi hastalıkları gibi belirtiler varsa doktor MCV değerine bakarak tanıya yaklaşır. Ayrıca kronik hastalığı olan, düzenli ilaç kullanan veya kemik iliği üretimiyle ilgili sorun şüphesi bulunan kişilerde de MCV takip edilen parametreler arasındadır. Çocuklarda, hamilelerde veya yaşlılarda görülen demir, B12 ve folat eksiklikleri için de MCV önemli bir göstergedir.
MCV Düşüklüğü Nedir?
MCV’nin normalden düşük olması, kırmızı kan hücrelerinin normalden küçük olduğunu gösterir ve bu duruma mikrositer anemi denir. MCV düşüklüğünün en sık nedeni demir eksikliği anemisidir. Bunun dışında talasemi taşıyıcılığı (Akdeniz anemisi), kronik hastalık anemileri ve bazı genetik durumlar da düşük MCV’ye yol açabilir. MCV düşükse genellikle vücudun kırmızı kan hücrelerini sağlıklı boyutta üretemediği bir tablo vardır ve bu durum çoğu zaman vücudun yeterince hemoglobin oluşturamamasıyla ilişkilidir.
MCV Düşüklüğü Nasıl Tedavi Edilir?
MCV düşüklüğünün tedavisi tamamen nedene yöneliktir. En sık karşılaşılan durum olan demir eksikliği söz konusuysa demir takviyeleri, diyet düzenlemesi ve altta yatan nedenin düzeltilmesi gerekir. Demir eksikliği kadınlarda genellikle regl kanamaları nedeniyle ortaya çıkarken; mide-bağırsak sorunları, emilim bozuklukları veya gizli kanamalar da neden olabilir. Talasemi taşıyıcılığında ise demir takviyesi çoğu zaman yanlış ve gereksizdir; bu nedenle düşük MCV mutlaka doktor tarafından yorumlanmalıdır. Ne iyi gelir derseniz; kırmızı et, yumurta, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve C vitamini içeren besinler demirin emilimini artırır. Ancak asıl önemli olan, doğru tanı konmadan gelişigüzel takviye kullanmamaktır. Tedavinin doktor kontrolünde yapılması hem etkiyi artırır hem de gereksiz ilaç kullanımını engeller.
MCV Yüksekliği Nedir?
MCV değerinin normal aralığın üzerinde olması, kırmızı kan hücrelerinin normalden büyük olduğunu gösterir. Bu tabloya makrositer anemi denir. MCV yüksekliği çoğunlukla B12 vitamini eksikliği, folik asit eksikliği, alkol kullanımı, karaciğer hastalıkları, bazı ilaçlar (antiepileptikler, kemoterapiler vb.) veya kemik iliği hastalıklarından kaynaklanır. B12 veya folat eksikliğine bağlı gelişen makrositer anemiler oldukça yaygındır ve erken fark edilmesi özellikle sinir sistemi üzerinde kalıcı hasarların önlenmesi açısından büyük önem taşır.
MCV Yüksekliği Nasıl Tedavi Edilir? Ne İyi Gelir?
MCV yüksekliğinin tedavisi yine altta yatan nedene göre yapılır. B12 eksikliği varsa ağızdan tablet veya enjeksiyonla B12 takviyesi yapılabilir. Folat eksikliğinde ise folik asit içeren ilaçlarla tedaviye başlanır. Düzenli alkol kullanımı MCV’yi yükselten önemli bir sebeptir; bu durumda alkolün azaltılması veya bırakılması değerlerin normale dönmesine yardımcı olur. Karaciğer hastalıkları veya ilaç kullanımı gibi nedenlerde altta yatan hastalığın yönetilmesi gerekir. Destekleyici olarak et, süt ürünleri, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler ve baklagiller B12 ve folat açısından zengindir. Ancak özellikle B12 eksikliğinde beslenme tek başına yeterli olmayabilir; bu nedenle tedavinin doktor tarafından planlanması önemlidir.
Hazırlayan: Doç. Dr. Irmak Sayın Alan

