Disleksi Nedir? Disleksi Belirtileri Nelerdir?

GÜVEN SAĞLIK GRUBU

Paylaş:

Disleksi Nedir? Disleksi Belirtileri Nelerdir?

En yaygın öğrenme güçlüğü olan ve kişinin hayatını zorlaştıran disleksi; kelimeleri yanlış okuma, matematiksel işlemleri yapmada ve numaraları ezberlemede sıkıntı yaşama gibi belirtiler gösteriyor. Genetik yatkınlık, gebelikte sigara ve alkol kullanımı, bozuk aile etkileşimi disleksinin risk faktörleri arasında yer alıyor.

Disleksinin “zeka geriliği” olmadığının altını çizen uzmanlar, iki yaşına kadar geçen süreçte söylemesi gereken cümleleri söyleyemeyen çocuklarda disleksi gelişme riskinin yüksek olduğunu belirtiyor.

Güven Hastanesi Psikoloji Bölümü Uzmanları, disleksi hakkında merak edilenleri yanıtladı.

Disleksi Nedir? Disleksi Belirtileri Nelerdir?

İçindekiler

Disleksi nedir?

Özgül öğrenme güçlüğünün alt başlığı olan disleksi; zekâsı normal ya da normalin üstünde olan bireylerin, standart testlere göre yaş, zekâ düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda okuma, konuşma, akıl yürütme, matematik ve yazılı anlatım düzeyinin beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla tanısı konulan bir bozukluktur.


Disleksinin belirtileri nelerdir?

Disleksinin okul öncesi belirtileri şu şekildedir:

  • Harfleri ve onlara ait olan sesleri karıştırma
  • Yeni kelimeleri öğrenmekte gecikme
  • Konuşmada gecikme
  • Uzun kelimeleri doğru bir şekilde telaffuz edememe
  • Bazı aktivitelerde yavaş tepki verme (harf, kelime oyunları gibi)
  • Kopyalama ve boyamada zayıflık

Okul çağındaki disleksili bireylerde görülebilecek bazı özel belirtiler ise şunlardır:

  • Yirmiye kadar sayma, haftanın günlerini sayma, alfabeyi sayma gibi basit sıralamaları yapmakta zorlanma,
  • “Gel-yel” gibi kelime kafiyelerini anlamada zorlanma,
  • Okumaya başlamada zorluk,
  • Kelimeleri yanlış şekilde hecelemede ve telaffuzda zorlanma,
  • Nesnelerin isimleri yerine sık sık “şey, o, şu” gibi genel kelimeler kullanarak geçiştirme, kelimeyi hatırlamada zorlanma,
  • Harfleri ve rakamları yanlış yerleştirme (9 yerine 6 veya d yerine p yazmak gibi)
  • Matematiksel işlemleri yapmada sıkıntı,
  • Sözlü ve yazılı dili organize edememe,
  • Numaraları ezberlemede sıkıntı yaşama,
  • Uzun okuma parçalarını takip etme ve anlamada sıkıntı yaşama,
  • Yazmada güçlüklerle karşılaşma,
  • Okuduklarını anımsayamama ve okunan metinden anlam ve sonuçlar çıkaramama,
  • Okunan bir öykü ile ilgili soruları yanıtlarken o öyküden edinilen bilgiyi değil de genel bilgi birikimini kullanma,
  • Sınıfta yüksek sesle okumaktan kaçınma gibi sıkıntıların yaşanmasıdır.       

Disleksinin yetişkinlikte de devam eden bir yapısı vardır. Yetişkin disleksililerin karşı karşıya kaldıkları durumlar şunlardır:

  • Akıcı okumada problem yaşama,
  • Anlayabilmek için, aynı şeyi birden fazla okumak zorunda kalma,
  • Yazım yanlışları yapma,
  • Not alma gibi düşünceyi kâğıda geçirme tekniklerinde zorluk çekme,
  • Sağ̆-sol kavramlarında halâ sıkıntı yaşama,
  • Çok iyi bildiği bir yerde bile kaybolabilme,
  • Yabancı dil öğrenmekte problem,
  • PIN kodu, telefon şifresi, bilgisayar şifresi veya telefon numarası gibi şeyleri hatırlamakta zorlanmak gibi sorunlar yaşanmaktadır.
  • Not: Bu belirtilere rastlanan tüm bireylerin disleksili olduğu kanısından uzak durmak gerekir.    

Disleksinin Çeşitleri Nelerdir?

Birincil Tip Disleksi

  • En yaygın olan disleksi türüdür.
  • Yaşam boyu devam etmekle beraber kalıtsaldır.
  • Beyin korteksinde işlev bozukluğu olması nedeniyle ortaya çıkar.

Sekonder (Gelişimsel) Tip Disleksi

  • Sekonder tip disleksi birincil tip disleksiden farklı olarak yaşla beraber azalmaktadır.
  • Erkeklerde kızlara oranla daha sık görülür.
  • Fetal gelişim sırasında beyin gelişiminin erken aşamalarında başlar.

Travma Tipi Disleksi

  • Beyin alanında okuma ve yazmayı kontrol eden bölgede fiziksel bir yaralanma olduğunda oluşur.

Fonolojik Disleksi

  • Fonolojik disleksiye sahip bireyler, fonem (kelimeleri birbirinden farklı kılan en küçük konuşma birimleri) adı verilen ses birimlerini kullanmada sorun yaşarlar. Fonolojik becerilerde zorlanan bu bireyler alfabetik sesleri çıkarmada, anlamsız kelimelerin okunmasında problem yaşarlar. Bu nedenle genellikle yavaş okuyuculardır.

Yüzeysel Disleksi

  • Yüzeysel disleksi yaşayan bireyler kelime ve sesleri tanımada ve ezberlemede zorluk yaşarlar.

Görsel Disleksi

  • Beynin gördüklerini tam olarak alamaması nedeniyle görsel disleksi yaşayan bireyler, gördüklerini okuma ve hatırlamada sorun yaşarlar. Bu durum harflerin ve kelimelerin doğru sırada hatırlanmasını engeller.

Disleksinin nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?

Disleksinin nedeni tam bilinmemekle beraber beyin bölgelerinin bilgi işleme süreçlerinde sorunlar yaşamasından kaynaklandığı öngörülmektedir.

Disleksi genetik altyapısı olan bir durumdur. Ancak bu durum tek başına bir neden değildir.

  • Çevresel faktörler,
  • Bozuk aile etkileşimi,
  • “Prenetal Stres” olarak adlandırılan, anne adayının günlük yaşam olaylarından veya çevresel zorluklardan kaynaklanabilecek psikososyal veya fiziksel strese maruz kalması, gibi unsurlar disleksinin ortaya çıkma olasılığını artırır.

Disleksinin risk faktörleri şunlardır:

  • Gebelikte sigara, alkol ve madde kullanımı
  • Erken doğum
  • Doğum sırasında oksijensiz kalma
  • Eşler arasında kan uyuşmazlığı
  • Beslenme eksikliği
  • Ebeveynlerde disleksi veya diğer öğrenme bozukluklarının olması


Disleksi hangi yaşlarda ortaya çıkar?

Okul öncesi dönemde belirti gösteren disleksinin, belirgin hale geldiği dönemin genellikle okul yılları olduğu vurgulanmaktadır.

Disleksi, nörogelişimsel bir bozukluk olan “Özgül Öğrenme Güçlüğü”nün bir alt tipidir. Nörogelişimsel bozukluklar, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu gelişimin erken dönemlerinde ortaya çıkan ve genellikle yaşam boyu süren durumlardır. Bulguların belirginleşmesi her çocukta aynı dönemde olmamaktadır.

İki yaşına kadarki süreçte söylemesi gereken cümleleri söyleyemeyen çocuklarda disleksi gelişme riski yüksektir. Çocukların dikkatli bir şekilde takip edilmeleri ve incelenmeleri sonucunda 0-6 yaş arasında bile disleksi tanısı koyulabilmektedir.

Disleksi tanısı nasıl konur? Disleksi testi kaç yaşında yapılır?

Disleksiyi teşhis edebilecek belirli ve tek bir test yoktur. Disleksi tanısı konulurken birçok etken göz önünde bulundurulmalıdır.

Disleksi semptomları görülen birey, öncelikle tıbbi bir muayeneden geçmeli ve bu semptomların oluşmasını destekleyen herhangi fizyolojik sorun olup olmadığından emin olunmalıdır. Tedaviye başlamadan önce sorunun, aile yapısının, sosyal ve gelişimsel öykünün iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Bir arada görülen duygusal, sosyal ve davranışsal sorunlar varsa bunlara yönelik gerekli tedavilerin (bireysel-ailesel, ilaç-davranışçı) uygulanması gerekir.

Disleksi tanısı koyarken çeşitli zekâ testleri ve psikolojik testler çok yardımcı olmaktadır. Bu testlerden bazıları şunlardır:

  • Wechsler Çocuklar için Zekâ Ölçeği (WISC-III)
  • Bender Gestalt Görsel Motor Algılama Testi
  • Görsel İşitsel Sayı Aralığı Testi (VADS)
  • İşitsel Algı Testi (TAPS)
  • Görsel Algı Testi (TVPS)
  • Peabody Bireysel Başarı Testleri (PIAT)
  • Çocuklar için Kaufman Değerlendirme Bataryası (KABC)
  • Stanford-Binet Zekâ Ölçeği

Disleksinin tedavi yöntemleri nelerdir?

Disleksi ve tüm öğrenme güçlüklerinin tedavisi “özel eğitimdir. Okulda verilen eğitimden farklı olan bu eğitim türü; çocuğun okul eğitiminin yanında bireysel ya da grup halinde aldığı özel bir eğitimdir. Bu alanda uzmanlaşmış kişiler tarafından verilmesi gereken özel eğitim sadece eğitim süreciyle sınırlı kalmamalı ve aileye de bu konuya ilişkin eğitim verilmelidir.

Öğrenme güçlüğünü ortadan kaldıracak ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Ancak eşlik eden kaygı bozukluğu ve depresyon gibi psikiyatrik bir hastalık varsa bu hastalıklar tedavi edilmelidir.

Dikkat eksikliği eşlik eden bireylerde dikkati artıracak ilaçlar kullanılabilir. Disleksinin şiddetine göre sunulan eğitim desteğinin süresi ve yoğunluğu değişebilmektedir. Hafif düzeydeki olgularda kısa süreli eğitim desteği bile yeterliyken; ağır vakalarda destek sürmesine rağmen akademik zorluklar devam edebilir.

Tedavide; uğraş terapisti, konuşma terapisti, sosyal gelişimci ve eğitmenlerin bir arada çalıştıkları özel eğitim programları önerilmektedir. Ayrıca ince motor kasları geliştirici faaliyetler yapılmalıdır.


Disleksi kendiliğinden geçer mi?

Disleksi kendiliğinden geçen bir bozukluk değildir. Dislektik bir çocuğa ya da yetişkine müdahalede bulunulmaması durumu daha da fazla olumsuzlaştırır. Özellikle çocukluk döneminde konulan disleksi tanısında erken müdahale son derece önemlidir. Disleksiye müdahale edilmediği, destek eğitim programlarına başlanılmadığı sürece semptomlar gözlemlenmeye ve bu semptomlar kişinin hayatını zorlaştırmaya devam eder.

Dislestik çocuklar nasıl hissederler?

Anksiyete, dislestik çocukların en sık yaşadığı duygusal semptomlardan biridir.

  • Disleksinin yol açtığı duygusal sorunların çoğu, okul veya sosyal ortamlarda hayal kırıklığı yaratır. Sık sık hayal kırıklığı yaşamak öfke uyandırır. Dislestik çocuğun öfkesi okul arkadaşlarına ve öğretmenlerine yönelik olur.
  • Çocuklar yetersizliklerini gördükçe ve hayal kırıklığı yaşadıkça, kendilerini diğerlerine oranla daha aşağıda hissederler. Bu duyguların yerine güçlü ve verimli duyguların varlığı, onların çevreyi daha iyi yorumlamalarına ve kontrol etmelerine imkân sağlayacaktır.
  • Öğrenme güçlüğü, dislestik çocukların üzüntü ve acı duygularını yoğun olarak hissetmelerine neden olur. Bu nedenle depresyon dislestik bireylerde sık görülen bir duygudur.
  • Dislestik bireylerin dış görünüşlerine karşı son derece hassas oldukları bilinmektedir.

Sağlık Rehberi

Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.

Haber Bültenimize üye olun.

Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.

...

Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.


Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.

Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.


Sayfanın son güncellenme tarihi: 08-01-2024
Sağlık Rehberi