Yalnız kalma korkusu veya otofobi kişi tek başına kaldığında aşırı korku, endişe ve sosyal ortamlarda dışlanmışlık hissi ile karakterize bir psikolojik bozukluktur. Bu duygu ve düşünceler kişinin iş, sosyal ve gündelik yaşamını etkileyecek derecede ciddi sorunlara yol açmaktadır.
Güven Çayyolu Tıp Merkezi’nden Uzm. Psk. Hilal Savaş, otofobinin ne olduğunu, teşhisini ve tedavi yollarını anlattı.
Otofobi (Monofobi) Nedir?
Otofobi, kişinin yalnız kalmaktan yoğun ve kontrol edilemeyen bir korku duyması ile karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Literatürde monofobi olarak da adlandırılan bu durum, yalnızca fiziksel olarak tek başına kalmayı değil; aynı zamanda “yardımsız kalma”, “başına kötü bir şey gelme” ya da “kontrolü kaybetme” düşüncelerini de kapsar. Bu korku, kişinin günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini ve bağımsız hareket edebilme becerisini ciddi şekilde etkileyebilir.
Otofobisi olan kişiler, yalnız kalacaklarını düşündükleri ortamlardan kaçınma eğilimindedir. Evde tek başına kalmak, geceleri yalnız uyumak ya da kısa süreli bile olsa kimsesiz bir ortamda bulunmak yoğun kaygı yaratabilir. Bu durum zamanla yaşam alanının daralmasına neden olabilir.
Otofobi (Monofobi) Neden Olur?
Otofobinin ortaya çıkmasında genellikle birden fazla psikolojik ve çevresel etken rol oynar. Çocukluk döneminde yaşanan ihmal, kayıp, travma ya da uzun süreli yalnız bırakılma deneyimleri, yalnız kalma korkusunun temelini oluşturabilir. Özellikle güvenli bağlanma geliştiremeyen bireylerde otofobi daha sık görülür.
Bunun yanı sıra panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, sağlık anksiyetesi veya depresyon öyküsü olan kişilerde otofobi gelişme riski artar. Kişinin geçmişte yalnızken yaşadığı panik atak, bayılma hissi veya yoğun korku deneyimleri de bu durumun pekişmesine neden olabilir. Beynin tehdit algılama mekanizması, yalnızlığı “tehlike” olarak kodlamaya başlayabilir.
Otofobi (Monofobi) Teşhisi Nasıl Yapılır?
Otofobi tanısı, psikiyatri veya klinik psikoloji alanında uzman bir hekim tarafından yapılan ayrıntılı klinik değerlendirme ile konur. Tanı sürecinde kişinin yalnız kalma durumunda yaşadığı duygu, düşünce ve bedensel belirtiler ayrıntılı şekilde ele alınır.
Standart tanı kriterlerine göre, korkunun orantısız, sürekli ve kişinin günlük yaşamını belirgin şekilde etkilemesi beklenir. Fiziksel belirtilerin (çarpıntı, nefes darlığı, baş dönmesi gibi) başka bir tıbbi nedene bağlı olup olmadığı da değerlendirilir. Gerektiğinde eşlik eden başka anksiyete bozukluklarının varlığı araştırılır.
Otofobi (Monofobi) Nasıl Tedavi Edilir?
Otofobi tedavisinde temel amaç, kişinin yalnız kalma durumunu tehdit olarak algılamasını azaltmak ve bu durumla başa çıkma becerilerini geliştirmektir. En etkili tedavi yöntemlerinden biri bilişsel davranışçı terapi (BDT)dir. Bu terapide, korkuyu besleyen otomatik düşünceler ele alınır ve gerçekçi düşünce kalıplarıyla yeniden yapılandırılır.
Gerektiğinde ilaç tedavisi de tedavi planına eklenebilir. Özellikle yoğun kaygı ve panik belirtileri olan kişilerde, psikiyatri hekimi tarafından düzenlenen ilaç tedavisi terapi sürecini destekleyebilir. Tedavi kişiye özel planlanmalı ve düzenli takip edilmelidir.
Yalnız Kalma Korkusu Nasıl Yenilir?
Yalnız kalma korkusunu yenmek, çoğu zaman kademeli ve sabır gerektiren bir süreçtir. İlk adım, bu korkunun bir zayıflık değil, tedavi edilebilir bir psikolojik durum olduğunu kabul etmektir. Kişinin yalnız kaldığında nelerden korktuğunu fark etmesi, sürecin önemli bir parçasıdır.
Kademeli maruz kalma çalışmaları, yani kısa sürelerle yalnız kalmayı deneyimlemek ve bu sürede kaygının azalabildiğini görmek etkili bir yöntemdir. Nefes egzersizleri, gevşeme teknikleri ve farkındalık çalışmaları kaygı düzeyini kontrol etmeye yardımcı olabilir. Ancak korku günlük yaşamı belirgin şekilde kısıtlıyorsa, profesyonel destek almak en doğru ve kalıcı çözümdür.
Hazırlayan: Uzm. Psk. Hilal Savaş

